30 Kasım 2009 Pazartesi

287 Her sabah kahvaltıdan önce, minimum bir doz "Çıldıray Hacı"



yeniden, yeniden
güne neşeli başlamak isteyenler için,
her sabah kahvaltan önce, minumum bir doz izleyiniz.

24 Kasım 2009 Salı

286 Ecif'le Biyonik (Bölüm I)



Ecif'le Biyonik by Elif Sezgin
mouse operator: Burçkan Burçüstü


Yeni video geldi. "Ecif'le Biyonik" bölüm bir karşınızda, ikinci bölüm pek yakında. Ecif iyi seyirler diler.

Video'nun orjinalini izlemek istiyorum diyorsanız burayı tıklayın. Keşke o bayan gibi olabilsem.

"EĞER İNSANLAR BANA YARDIMCI OLMAZSA
BANA NELER OLDUĞUNU İNSANLAR
ARAŞTIRMAZSA İNCELEMEZSE BEN İNTİHAR EDICEM.
VE İNTİHAR EDERSEM DE KİMSEYE BUNLARI SOYLİYEMEM Kİ.

Bİ GÜN SEN DE UYANIRSIN KULAĞININ İÇİNDE
BEYNİNİN İÇİNDE BU İNSANI BULABİLİRSİN
BENİM KARŞILAŞTIĞIM SORUNLA
AHMET DE KARŞILAŞIR
BEDEL DE KARŞILAŞIR
..."

19 Kasım 2009 Perşembe

285 Erotik Şov



Bu sabaha karşı kanalB'de İslam ve İnsan adında ilginç bir program vardı. Rus bi şarkıcı ablamız gelmiş konser vermiş; ama o ne konser. Ben hiç gitmedim öyle bi mekana, nerede bu tarz konserler veriyolar merak ettim. Dans şovlu, memeli, mayolu, uzun bacaklı, kaslı erkekli.......

18 Kasım 2009 Çarşamba

284 Raf Simons

"Raf Simons (born 1968) is a Belgian fashion designer. He studied Industrial design, but after a few years of self-study, he became a menswear designer in 1995. Initially, he worked with Walter Van Beirendonck in Paris, where he was exposed to the work of Martin Margiela and Jean-Paul Gaultier."

Video harika...bi de harika hırkaları var.

17 Kasım 2009 Salı

283 Oceans by Disneynature



Ben bu filmi 3d'de izlerim.

282 Köfte yağmuru


Bu ne abiiii, napıcaklarını mı şaşırdılar? Kumpir yağmuru istiyorum ben, bol kaşarlı.

16 Kasım 2009 Pazartesi

281 Reyhan Karaca is in love with an alien.



Reyhan Karaca uzaylıya aşık olmuş, şimdi de Haktan beyin kendisine çöpçatanlık yapmasını istiyo ama mutluluğunu yakınlarda arıyo, yanlış yapıyo gibi geldi bana. Oysa ki mutluluk uzayda değil mi sevgili patatesim.

280 10. Boyut hadisesi





B.Gizem'le ne zamandır 10. Boyut muhabbeti yapıyoruz, hiç bunlardan bahsetmemişti bana. Olayı anladığımı sanıyodum kiii; 10.Boyutu anlatan bu videoyu youtube'da izleyene kadar.

Benim bu meseleyi anlamam için, birinin bana bu hadiseyi 3 boyutlu bi şekilde, en az 10 kere örnekli anlatması lazım. Denemek isteyen varsa öğrenmeye hevesli bi insanım bıkmadan usanmadan dinlerim. Ama anlar mıyım onu bilemiyorum, kısmet. Bi yerden sonra anlarım heralde ya o kadar da değilimdir heralde di mi?

12 Kasım 2009 Perşembe

279 Duvar beni becerdi.



Lütfen 12.saniyeye üstüste 10 kere bas öyle izleyyy.

Kendimi internetlerde vidyo izlemeyi yeni keşfetmiş 10 yaşındaki çocuk gibi hissediyorum desem durumumu açıklamış olur muyum?

278 Yalçın Çakır'la Yalan Makinesi








Sapık değilim yakışıklıyım. Efendim gözlerim mavi yakışıklıyım kadınlar zafıma dayanamıyor.

277 Kaçıranlar için, Pirenses hanım ve cücesi Ali



Bu bölümü canlı canlı izlediğim için çok mesudum. Bilmeyenler için, Pirenses Hanım gerçek sarışındır. Ve gerçek bir pirensestir. Tahminimce halk arasında çingenelerle büyüdüğü için garip karşılanmaktadır. Ben sana inanıyorum Pirenses abla, yanlız değilsin. Ben de ufo gördüm kimse bana inanmıyo. Yalnız değilsin.

11 Kasım 2009 Çarşamba

276 ScullCandy

Skullcandy Lowrider Silver/White '08

Skullcandy Ti TOKIDOKI

Dün Kadıköy'den en yukardaki kulaklığı aldım. Emre Uzer'de görmüştüm ilk, hemen özendim sora nerden bulurum bunu ben diye yaklaşık 1.5 sene düşündükten sonra kendisiyle Kadıköy'de bir dükkanda karşılaşınca direk sarıldım bırakmadım. Dükkan sahibi çocuk korktu benden, alıcak mısınız dedi, kesin alıcam ama ne zaman onu bilemiyorum dedim ve 10 dakika sarıldığım kulaklıkla dükkanda dolaştıktan sonra "alıyorum alıyorum." dedim. Garantide kalan son paramla aldım, parasızım ama çok mesudum.

Az önce Scullcandy'nin sitesinde gezerken Tokidoki tasarımlı kulaklığı gördüm ve hemen ona aşık oldum. Şimdi diyorum ki, Tokidokili kulaklığı bana alana, bendeki Lowrider'ı veririm üstüne bi de bira ısmarlarım. Güzel deal güzel.

275 Suburb No:10 Auburn


pencils and books

the Imam and the faithful

"Welcome to the 'Turkish capital of Sydney', Auburn. Also home to Chinese, Vietnamese, Lebanese, Somalian, Indian, Pakistani, Afghani - and a large population of Peafowl (Peacocks being the male of the species).

The incredible cultural diversity is certainly interesting but what really struck me was:

• A little piece of Istanbul in the middle of Sydney suburbia, in the shape of the Auburn Gallipoli
Mosque
..."

Devamı 52Suburbs'ta.

Bana ilginç gelen fotoğrafları hangi arkadaş çekiyosa, Auburn'deki Türkleri sadece müslüman olarak göstermesi oldu. Belki de öylelerdir tabi bilemem de garip geldi. Bu mu yani yurtdışında Türk olma kafası, ya da onların Türklere bakışı. Tabi biz de bu kafayla gidersek hiç bişi değişmez, neyse yine liseli damarlarım kabardı galiba saçma sapan sinirleniyorum. Güzel proje de yine de bi kıl oldum ben.

9 Kasım 2009 Pazartesi

274 Toystory 3 Trailer



Ohh be artık hepsi 3D gelicek gibi geliyo bana. Ne kadar güzel ne kadar güzel.

273 Ufo gördüm, tek şahidim ufo!


Cumartesi gecesi Büyükada'da bi arkadaşın evindeydik, yaklaşık 10 kişi fln. Evdeki herkes uyuduktan sonra Yeliz'le kalkıp terasta muhabbet ederken, gökyüzünde bi ışık görüdük. Oha lan ne biçim yıldız, bu kadar parlak yıldızı hayatımda ilk defa görüyorum, ohaa lan diye muhabbetler yaptıktan sora ulan bu hareket mi ediyo diye bi şüphelendik. Zaten Yeliz lenslerini çıkardığı için pek bi yere varmıyodu. Yok canım hareket etmiyodur bize öyle geliyodur öyle bakınca hareket ediyo gibi görünür yok yok etmiyodur dedik ve 3-5 dakka hiç ilgilenmedik.

Sonra ben o ışığın gerçekten hareket ettiğini düşündüğüm için, ışığı görüş alanım içinde olan balkondaki iple kendime göre sabitledim(çok zekiyim). İpin baya bi altında duruyodu. Yavaş yavaş ipin üzerine geçti. "Assi.tir kızım bu tarafa geliyo lannnn." dedim ve artık gözümü ayırmadım. Baya yavaş yavaş geldi, geldi. Bizim olduğumuz evin arka tarafına geldi. Hiç ses çıkarmıyodu, çok yavaş ve sabit bi yönde gidiyodu. Ben hala, yok canım uçaktır askeri gizli casus uçaktır fln diye düşünüyorum ama kendimden geçtiğim için çok heycanlıyım. Yeliz'e bağırıyorum kızım gel bak, ya baksana yaa. O da hiç umrunda değil uff hiç uğraşamam lensleri takmaya şimdi, meteor balonudur o, uçaktır bişi diildir, uff eliff gibi söylemlerde bulundu bana.

Neyse yaklaşınca ki baya da alcaktaydı. Evin arkasındaki ormanın üzerinde uçuyordu. Bildiğin alt kısmını net şekilde gördüm. Üçgen bişiydi fakat ön kısmı hafif düzdü. Ve beni bitiren, altında üç tane yuvarlak ışık vardı. İkisi üçgenin uçlarında biride ön tarafında kırmızı yanıp sönüyordu. Off hiç ses çıkarmıyo abi bu nası olur, ses çıkarması lazım uçaksa fln diye kendimden geçtim. Sonra öyle yavaşça gitti, (bana göre) adanın arka tarafına doğru, tepeyi geçti gitti. Hiç bişi olmadı öyle geldi ve gitti. Yeliz bana hala inanmıyo. Ya şimdi fotosunu çeksem net bile çıkmıycak kim bilir ne çıkıcak flaşlı mı çekerim flaşsız mı dedim ama zaten makine yoktu, zaten o sırada heycandan kendimden geçmiştim. Saat yaklaşık 04:50 civarıydı, çok ayıktım ve hayatımda ilk kez ufo görmüştüm.

İşte sevgili patatesler, ufo maceramı sizlerle de paylaşmış oldum. Bana bitek annem ve abim inanıyo, kendimi çok yalnız hissediyorum. Ufo görmenin kötü yanını öğrendim, kimse size inanmıyomuş. Şimdi en yakın zamanda bi tane daha görmek istiyorum, ama bi hareket olsun istiyorum, ne bilim ışık süzmesi çıkarsın, insin, kalksın, Yeliz'i rehin alsın fln bişi yapsın yani öyle çekip gitmesin hiçbişi olmamış gibi.


Ada'dan dönüşte hemen abimlere gittim, anlattım, çizdim, gösterdim. Sonra eve dönünce hemen anneme anlattım, annem de önceden gördüğü için acayip heyecanlandı. Baktık internetlerden nası bişi diye. Benim gördüğümden varmış literatürde, Black triangle. Tıklayınız bakınız. Bir gün ufo görmen dileğiyle bu yazıya burada son veriyorum. Seni çok seviyorum sevgili patatesim.

*Deli değilim sadece ufo gördüm. Artık kime beni işe almaz, off büyük şı.tım galiba.

6 Kasım 2009 Cuma

272 +18'e göbekte suşi


"Yüzyıllardır Japon elitleri tarafından uygulanan, suşilerin çıplak kadın vücudu üzerinde servis edilmesi sanatı 'Nyotaimori' İstanbul'da! Evet, yanlış okumadınız; kelime anlamı 'kadın vücudunda sunum' olan ve tüm dünyada giderek yaygınlaşan bu trend, artık İstanbul'da. Yani siz de artık suşinizi çıplak kadın vücudu üzerinde yiyebileceksiniz! Japon mutfağının Türkiye'deki en iyi temsilcilerinden olan Morigroup; New York, Londra ve Moskova gibi metropollerde gerçekleştirilen Nyotaimori ritüelini İstanbul eğlence hayatına taşıyor. Nyotaimori ritüelinin ilki, bu akşam Garden 74'teki Mori'de sadece özel davetlilere yapılacak. Bu akşamki özel davetin ardından, her çarşamba Nyotaimori gecesi olacak. Bu gecelerde içeriye sadece 20'şerli iki gruptan oluşan 40 kişi alınacak. Ancak çıplak kadın vücudundan suşi yeme keyfini, isteyen herkes yaşayamayacak! Öncelikle 18 yaşını doldurmuş olmak şart.

BU İLGİNÇ DENEYİMİ YAŞAMAK 350 DOLAR
Ondan sonra mekan yöneticilerinin güvenini kazanmanız lazım ki rezervasyon yaptırabilesiniz. Tabii bir de bu cazip ritüeli yaşamak için cebinizde 350 dolarınız olması gerekiyor. Çünkü, limitsiz yemek, şampanya, viski ve votka da dahil olan Nyotaimori'nin kişi başı fiyatı 350 dolar!!!"

sabah.com.tr den araktır.


Walla ben giderim yemeye, sunum hoş görünüyo. Yemekteyiz'in bi bölümünde şöyle bi sunum yapamadılar.

5 Kasım 2009 Perşembe

271 Korejanai Robo



Japanese company Zarigani Works will release the limited edition of the wooden robots “Korejanai Robo”. The irregular lines, asymmetrical arms, and the simple looks have been lots of attention in Japan. It is 3600 yen or 37 dollars. Available at “Loft” in Shibuya, Tokyo. After making it way around the internet, the ‘korejanai robo’ was turned into a USB drive.

"No Music No Life"

beni bitirdi, çok iyi.

270 Cabbage Chair by Nendo


Cabbage Chair is a new product by Japanese designers Nendo made of waste paper from the pleated fabric industry.

Her tür doğayı taklite varım.

4 Kasım 2009 Çarşamba

269 Space Invader Hoodies



Bunlardan istiyorum...
adrese git bana bi tane al, iki tane al.

268 Dörtyüzsaniye is back!


Seventh DÖRTYÜZSANİYE (Fourhundredseconds) will take place in collaboration with difüzyon & Amber Festival/BIS.

Invited artists will present their chosen project in fourhundred seconds on the night of festivals opening:

Social Bits
Buğra Karabey
Selin Özçelik / Nagehan Kuralı
Krists Pudzen
Aslı Sağlam
Bill Vorn

more info about Amber Festival

Note:
All presentations will be in English
Admission free
Door opening: 20:30
Presentations: 21:00-22:15
After party: 22:15-...

267 Microsoft Sustainability



İyi tamam harika mükemmel de bu aletler Türkiye'ye gelince nasıl tasarımcıların eline geçicek? Flaşlı mılaşlı, her bi yerinden bişiyler çıkan ne olduğu anlaşılmayan kötü bi ezogelin çorba olmıycak mı??? Hadi türk tasarımcıları geçelim, Türk müşteri kafası nasıl işliycek? Iııı bu layout güzel olmamış, daha Seda sayan tarzı olsun, Türk Türk olsun, coca-cola gibi yapalım, dokununca güzel sesler çıksın böylee insanı high hisseten, yaaani daha elit olsun.

Hala daha "internetler"i düzgün kullanamazken bizim elimize bu aletleri vermesinler istiyorum. Zaten gelirse de değerinin 3 katına satılır, o ayrı. Bi arkadaşım mac'inin üzerini dantelle örtüyodu. Peki o videoda gördüğümüz masanın üzerine dantel işler miyiz toz olmasın diye?

Ben sadece merak ediyorum. Merak ne dandik şey, ne dandik şey merak.


"GELECEKTE BİRGÜN GELECEK


SANMA DÜNYA EBEDİ KALACAK
BU ŞAHŞATA BU IŞIKLAR SÖNECEK
HERKES GELDİYİ YERE DÖNECEK
HERKES ELİNDEKİNİ GÖRECEK

GELECEKTE BİRGÜN MUTLAK GELECEK
GELECEYE NE CEVAP VERİR GİDECEK
GELECEYE GÜZEL BAKANA GÜZEL GELECEK
UYAN AŞIK UYAN ÖLÜM ANSIZ GELDİM DİYECEK

KENDİNE HAZIRLA ORADA YİYİP İÇECEK
DÜNYADA HAZIR EDEMEDİNMİ GELECEK
NE GETİRDİN NE İSTİYORSUN DİYECEK
ORADA HERKES GÖTÜRDÜYÜNÜ YİYECEK"

AŞIK SİNAN

Aşık Sinan'la ilgiliyim diyorsan tıkla.

266 Sound Sculpture

Zimoun : Sound Sculptures & Installations

Compilation Video V1.2 / Oct.2009

Hastasıyım bu gibi işlerin. Zimoun hakkında daha fazlasını istiyorum diyosan, tıktık. İsviçre'de çok soğuk yaaa....niye daha sıcak yerlerden çıkmıyo böyle insanlar??? Walla biraz sıcak olsa hemen kaçıp gitmek istiyorum oralara, tek derdim üşümek. Ben güneş enerjisijle çalışan bi insanım, yazıktır bana ya.

2 Kasım 2009 Pazartesi

265 Skhizein (Jérémy Clapin,2008)



Skhizein
Réalisé par Jérémy Clapin
Budget: 100,000€
2008 Oscar-Eligible
muiye.com/skhizein/SKHIZEIN.html

Emre Özbay'lar gönderdi demin. Çok güzel. Benden 5 yıldız.

264 Paul The Human Parrot for Vinta commercial



Agency: Zig Toronto
Client: Vinta
Executive Creative Director: Martin Beauvais
Associate Creative Director: Michael Clowater
Art Director: Niall Kelly
Copywriter: Michael Clowater & Peter Gardner
Director: Jun Diaz
Production Company: Smuggler


güzeeelllllll

263 Stimorol New Guy Preview



Advertising Agency: Ogilvy, Cape Town, South Africa
Art Director: Michael Lees-Rolfe
Copywriter: Peri van Papendorp
Agency Producer: Iris Vinnicombe
Production Company: Velocity Films
Director: Anton Visser

262 The Tudor Pattern Book

Alphabet based on human forms.


Cockatrice and Crocodile. Dragon with human head in mouth. Crayfish.


"The present work, Bodleian MS. Ashmole 1504 ('The Tudor Pattern Book'), is unique in the sense that it is part-bestiary, part-herbal and an important visual record of early cultivated plants. It was produced in East Anglia in about 1520 and its twin (known as the 'Helmingham Herbal and Bestiary' and perhaps a little older than the Ashmole variant) is now part of the Yale Center for British Art collection in Virginia Newhaven, Connecticut." more
*bibliodyssey'den araktır.

A
cayip kafalar, ejderhanın ağızındaki insan kafası beni aldı götürdü.