29 Ekim 2008 Çarşamba
104 29 Ekim kutlu oldu mu?
Walla bana pek kutlu olmadı. Karşıya geçmek üzere gittiği Üsküdar motor iskelesinde karşılatığım afiş(üstte) ve polis bantlarıyla çevrenlenmiş iskele görüntüsü üzerine acayip bir kalabalık. Sonuç olarak n'oldu. Tabiki delirdim. Kavga edecek birilerini aradım, bulamadım ortada ne bi polis ne de bi yetkili vardı. Kendi kendime delirdim. Bütün boğaz trafiği kapanmış, karşıya geçiş imkansız hale gelmişti. Bildiğim kadarıyla da Üsküdar'dan karşıya direk bi araç yoktu. Dolandım dolandım insanlara baktım, fotoğraf çektim. Acayip bi kalabalık lazer gösterisini izlemek için sahile doğru yürümekteydi. Saçmalık, delirdiğim şey eğer böyle büyük bir organizasyon yapılıyorsa, bunu birkaç gün önceden bilmemiz gerekmiyor muydu? Sadece kutlama yapılacağı değil bu kutlamalar sırasında boğaz trafiğinin kapalı olduğunu İstanbul Valiliği'nin bize haber vermesi, halkı bilgilendirmesi gerekmiyor muydu? Nebiçim bi rezillikti bu ? Hadi ben öküz olayım, haberlerde binlerce kez söylemiş olsunlar, boğaz trafiğinin kapalı olacağını, o zaman neden CNNTürk'te çalışan arkadaşım Beşiktaş'ta aynen benim gibi ortada kalmıştı. Sonra bi minibüs buldum(kaçak) 7.5 ytl ye Beşiktaş'a geçiyo. Hadi biniyim dedim ama trafik o kadar yoğundu ki, şöförün "köprüde trafik yoktur." demesi üzerine sinirlenip, olay çıkartıp, paramı geri isteyip minibüsten indim. Neyseki Kadıköy'e yollar açıktı ki Trip'e gidip cnbc-e izledim.
28 Ekim 2008 Salı
103 Tesetturler Türkiye
Dejeneratör'den aynen arak. Güzel çalışma, Emre Özbay'a alkışlar.
102 We the Robots
WE THE ROBOTS is a comic strip by animator and former syndicated cartoonist, Chris Harding. It is about the robots.
Blogger an itibariyle açıldı hepimize hayırlı uğurlu olsun, darısı youtube'ın başına diyelim. Bu duruma sevinmek te acayip bi kafa tabi, Avrupalı Amerikalı anlamaz halimizden. Abi 6 aydır Youtube kapalı desen, herifin beyin hücreleri birbirini yer. Peki acaba Youtube'ın Youporn'un açıldığı günleri görebilecek miyiz? Yada Youtube açıldığı gün, bir takım gençler tarafından ülkede bayram ilan edilecek mi? Nelere sevinmeye başladık. Nelere alışmaya başladık. Ben bilmem Tayyip bilir.
27 Ekim 2008 Pazartesi
Blogger.com banned in Turkey!
I will provide further information as soon as further information is available. As of 01 October, 2008, 1115 websites are blocked in Turkey under the provisions of Law No. 5651. It is however believed that the blocking order issued by the Diyarbakir court is outside the scope of Law No. 5651. The blocking orders issued under Law No. 5651 are executed by the Telecommunications Communication Presidency (TIB) and they provide an "execution notice" when that is the case. However, there is no information whatsoever provided on the http://www.blogger.com pages when accessed from Turkey.
A detailed assessment of the Turkish approaches to Internet content regulation will be provided in an 80 page long report entitled Restricted Access: A Critical Assessment of Internet Content Regulation and Censorship in Turkey written by Dr. Yaman Akdeniz and Dr. Kerem Altiparmak. This bi-lingual (English/Turkish) report will be published during November 2008 and will be made available as a PDF file through cyberlaw.org.uk and cyber-rights.org.tr pages.
[Blog entry by Dr. Yaman Akdeniz]"
Elma+alt+shiftten aynen cop paste usulü.
23 Ekim 2008 Perşembe
101 Domestic Bliss
This is the Domestic Bliss by Steven Klein for w magazine (july 2005)
Brad Pitt collaborates with photographer Steven Klein to create this portfolio of images, while starring in it alongside his Mr. and Mrs. Smith costar and purported new love, Angelina Jolie. More
Steven Klein'ın sitesindeki Moving image>Film Projects>Brad Pitt>Brad Pitt study 1' e davet ediyorum.
100 Yazıklar olsun!
Sınırları zorlayan bi haber-gerçekle daha karşı karşıyayız sevgili patatesler, başka bişi deyicem tutuyorum kendimi. ntvmsnbc'den haberi aynen koyuyorum.
"Başbakan Erdoğan, yayımladıkları fotomontaj bir fotoğraf ile “kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu” gerekçesiyle açtığı davada, Leman dergisinden 4 bin YTL manevi tazminat kazandı.
ANKARA - Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davanın karar duruşmasına, Başbakan Recep Erdoğan’ın avukatı Muammer Cemaloğlu ile Leman dergisinin avukatı İsmail Atak katıldı. Başbakan Erdoğan’ın avukatı Cemaloğlu davanın kabul edilmesini, avukat Atak da davanın reddini istedi. Yargıç Yaşar Eren, Leman dergisinin, Başbakan Erdoğan’a yasal faiziyle birlikte 4 bin YTL manevi tazminat ödemesine karar verdi.
Davanın dilekçesinde, Leman dergisinin 30 Ocak 2008 tarihli nüshasının kapağında yayımlanan fotoğrafın, Erdoğan’a ait gerçek bir fotoğraf olmadığı ve fotomantaj olduğu belirtilmişti.
Dilekçede, “Resmin ifade ettiği anlam, toplumun sıradan bir kişiden dahi beklemeyeceği bir görüntüyü, hareketi ifade etmektedir. Kamuoyunun gözü önünde olan ve tanınan Erdoğan’a ait bu görüntü kişilik değerlerine ağır bir saldırıdır. Bu çirkin görüntünün, davacı Erdoğan’a aitmiş gibi yayımlanması, basın özgürlüğü değil, Erdoğan’ı zararlandırmayı amaçlamaktadır” denilmişti.
Dava konusu yayının haksız ve hukuka aykırı olduğu kaydedilen dilekçede, söz konusu resmin altında yer alan uygunsuz ve çirkin hareketin çiziminin de Başbakan Erdoğan’a yönelik ağır bir hakaret olduğu ifade edilmişti.
Davalın, eleştiri ve ifade özgürlüğü hak ve görev sınırlarını aştığı ifade edilen dilekçede, Leman dergisinden, yayın tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 20 bin YTL manevi tazminat talep edilmişti."
Bide 20bin ytl olsaydı bari.
Belki de Leman'dan gelicek 4binytl ile mali krizi aşarız ha?
099 DA'dayım.
Şimdi taze taze Trip'ten geldim Smiths gecesi vardı bi kalabalıktı, güzeldi ve fakat sıkıldım, uykum geldi eve döndüm. İşte burdayım. Heliumglow nickli arkadaşımızın bu işlerini sevdim ama diğerleri pek .......
Bu arada Emre Özbay'ın Dejeneratör'ü takip edin, fazla bişi söylemiycem. Biz hergün bakıyoruz. Biz derken yani; ben ve göbeğim.
21 Ekim 2008 Salı
098 Çalışın köpekler
Bu görselleri Radyo Haftası dergisinden aynen scanledim diycem ama yalan olucak scannerım yok fotoğraflarını çekmek süretiyle sizlere ulaştırıyorum sevgili patatesler. Bu ve benzerlerini Vintage'da bulabilirsiniz ki ben ordan aldım. Vintage'la ilgili daha detaylı bir entry giricem çok yakında gidin görün super dükkan, özellikle super plaklar, eski dergiler, grafik kitapları ve çok daha fazlası. Yolu bilmiyorum ecif beni götür diye olursa birlikte gideriz.
Vintage >> Bahariye cad. No:37 Kafkas Pasajı Kadıköy/İstanbul
096 Erotik edebiyat
gittigidiyor'da satılıyomuş. Yalnız mevcudu bitmek üzereymiş.
17 Ekim 2008 Cuma
095 Çantaaaa
Joshua Davis is a New York based artist, designer, and technologist producing both public and private work for companies, collectors, and institutions.
For years, Miquelrius has been working with prestigious creators such as fashion designer Antonio Miro, designer Agatha Ruiz de la Prada, fashion Illustrator Jordi Labanda, the drawings of Kukuxumusu, creative group Divinas Palabras and designers DCK. This Fall 2008, Joshua Davis is proud to join the Miquelrius family with a line of bags and paper goods. Pre-order
Kendi sitesinden aynen kopypeyz yaptığım bu çalışmada, diyorum ki pembe olanı sevmedim ama diğerleri iyi gözüküyo aynen böyle bişiylere ihtiyacım var ama tam olarak böyle değil, değerli, bitanem, gözbebeğim bilgisayarımı taşımak için ki kendisine kıyamadığım için dışarı çıkmasına izin vermiyorum. Ama artık onun da dış dünyayı görmesi gerektiğini düşünerek buna benzer bişiyler almayı düşünüyorum. Uzun mu konuştum. Sevgiler
16 Ekim 2008 Perşembe
094 Tafşan kadın
Kadın kendini tafşan sanıyo, üzüldüm. Bu bi hastalık sanırım. Tafşanlar mı beslemiş acaba, neyse güzel olmuş ama. Yazıktır Fifi Lapin'i sev.
093 Bu akşam
Annem demin dediki:"Bu gece felekten bi gece çalalım". Ne diyceğimi bilemedim. "Çalalım tabi."Operaya gidiyoruz ne kadar felekten olucak bu iş anlamadım. Önce dışarda akşam yemeği sonrası Süreyya'ya doğru kısa bir yürüyüş. Çıkışta Trip'e mi götürsem acaba diye bi düşündüm kahve fln içeriz.
092 Reklam hadisesi
1986 Ajda Pekkan & Zeki Müren
*Bu arada bunu babam gönderdi, babamı çok sevdiğimi söylemişmiydim.
14 Ekim 2008 Salı
091 Geçmiş şeker bayramı
Şeker bayramının ilk gününde adaya giderken çektim bunlar aslında daha çok gezip daha çok çekmem gerekiyodu ama olmadı yapamadım. Bayramları seviyorum, bayramlarda sokakta dolaşmayı ve insanları izlemeyi seviyorum. Sokaklarda her zaman görmeye alışık olmadığımız insanları görmeyi ve onların özenle giyilmiş kıyafetlerini izlemeyi, kendimce yorumlamayı seviyorum. Bayram günü sokaklarda, genelde küçük çocuklu aileler ve muhtelemelen İstanbul'da oturan fakat normal günlerde meydanlara inmeyen 5li 6li grupta genç erkekler ve kızlar geziyo. Kızlar biraz azınlıkta bunu söylemeliyim. Erkek grupları o kadar çok oluyo ki hangisine bakıcağını şaşırıyo insan, deli divane gibi ortalarda gezip şakalaşıyolar, birazda korkutuyolar çünkü ortamın efendisi hissediyolar kendilerini.
Geçmiş şeker bayramınız kutlu olsun efendim. Bu arada bayramda bayramlaşırken insanların özellikle birbirine "Şeker bayramın kutlu olsun." demesi güzeldi. Hala bayram likörümü içemedim, içimde kaldı.
090 Neler oluyor?
Az önce postacı 30cmx40cm boyutlarındaki bu hayvani kitabı getirdi. Zarfı açıp lacivert(kötü bi lacivert), kadife cismi görünce yine bizim bölümün doğum günü kutlamalarından* biri sandım ki hiç değilmiş. Bi aptal oldum an itibariyle ve kuşkuya düştüm ben iki sene önce mezun olmamış mıydım yoksa geçen sene miydi o? Hiç bilemiyorum belki dündür belki de dünden daha yakın.
*Her sene doğum günümde bölüm başkanı imzalı bi kutlama şeysi gelir ki o da hayvani boyutlardadır.
13 Ekim 2008 Pazartesi
089 Wonder Showzen
Wonder Showzen is an absurdist comedy/variety show, featuring a team of puppets, kids, cartoons, old educational films, racial humor, vicious satire, biting social commentary, and cursing.
Mükemmel bi program, diycek bişi bulamıyorum haftasonu sanırım bi beş bölüm izlemişimdir."Patience" adlı bölümü özellikle tavsiye ediyorum, bünyelere çok faydalı. Onu da burdan izleyebilirsin sevgili patates. Şimdi bütün bölümleri emicem sonra gelsin kahkaha dolu saatler. Allahım ne kadar mutluyum. hahahaaaa bu işte bi gariplik var
10 Ekim 2008 Cuma
088 Kurabiye Canavarı
Kurabiye canavarını eve alıp beslemek istiyorum. Ona her gün binlerce kurabiye yapıcam. Bu arada müzikalleri neden sevdiğimi anladım. Ayrıca Varyemez Amca'yı ve Darkwing Duck'u da Trt1'de yeniden izlemek istiyorum.
8 Ekim 2008 Çarşamba
087 30 Reasons
Artist
Frank Chimero
30 graphic designers present 30 Reasons to vote for Barack Obama.
"30 Reasons is a 30-day email and internet campaign to encourage people to vote for Barack Obama. Our goal is simple: Use design to build a logical, multi-faceted argument for Obama and make it easy to share each reason with another person.
We enlisted 30 graphic designers to create a poster that represents a reason to vote for Obama. Starting on the October 5th, we will post a new poster online every day and email it to our list. Recipients can easily share the email with other supporters and friends who are undecided."
7 Ekim 2008 Salı
086 Derya Baykal hangi kafada?
Evet bilgisayar karşısında otururken Derya Baykal'ı izliyorum, kendisini çok seviyorum. Bence mükemmel bi insan, onun gibi olmak istiyorum. Merak ediyorum acaba bu kafaya ulaşmak için ne kullanıyo?
Az önce programında küpedanlık diye bişi yaptı, çok acayipti. Sonra dediki:"Bu yaptığımız paspasa basmıyorum, yanında geçiyoruz." Sonra çok önemli bir açıklamada bulundu " Ben de dayanakcak bir kasnak istiyorum."
6 Ekim 2008 Pazartesi
085 Future Fiction
Alex Schomburg, Erle Bergey, Milton Luros, Peter Poulton & Leo Morey
Gelecekte bir gün gelecek.
4 Ekim 2008 Cumartesi
083 Tortor'dayım.
Dört gündür bayram tatili nedeniyle yalnız kalan Tortor'dayım. Ben hiç bi zaman kedi sever bi insan olmadım takii onunla tanışana kadar. Dört günlük birlikteliğimiz boyunca beni hiç yalnız bırakmadı. Tv izlerken geldi kucağıma oturdu, durmadan tortorladı, miyavladı bişiyler anlatmaya çalıştı ben anlamadım, söylediklerine bi mana veremedim suyu da vardı yemeği de. Ama yine her seferinde miyavlayıp peşimde dolaşmaya devam etti, bende uzun süredir yalnız kalmanın yalnızlığıyla benimle konuşan birini bulduğum için sevindim. Televizyonla yada laptopla değilde onunla konuştum, hiç yorum yapmadan dinledi dinledi. Sonra tam onu sevmeye karar vermişken, parmağımı kaptı. Öyle böyle bi kapma değil, deli gibi kanlar süzüldü kolumdan, ağladım küfrettim ama o hiç sallamadı beni, yine yanıma gelip tortorlamaya başladı. Bende kıyamadım iyidir Tortor'dur candır dedim, onu üzmek istemedim. Sonra yine ısırdı, yatağımdan kovdum, yine geldi sanki hiçbişey olmamış gibi. Şimdi yanıbaşımda oturuyo bana bakıyo. Ben onu seviyorum ama uzaktan, artık ona sevgimi göstermek istemiyorum korkuyorum ısırıcak diye. Ondan uzak durmaya çalıştıkça peşimden geliyo. Oysa adam olsa, tüy dökmese, ısırmasa, terso yapmasa mükemmel bi ilişkimiz olucak.
1 Ekim 2008 Çarşamba
082 Su maymunuyum.
Bugün bayramın ikinci günü sevgili patates. Beni bi tek sen anladığın için sana yazıyorum. İsmini vermek istemeyen bi arkadaşımla konuştum demin msnde. En sevdiğim şey olan hava atmak (kıl etmek için sinir etmek için... için için...), adada olduğumu birazdan denize gideceğimi söyledim ki kendisi Antalya'da bilmemkaç yıldızlı bi otelde aile boyu tatil yapmaktaymış. Havuz ve deniz arasında kararsız kalmış bide su kaydırağı varmış kocaman ondan da kayabilirmiş. Su kaydırağını duyduğum anda yıkıldım. Ben hayatımda hiç su kaydırağından kaymadım sevgili patates. Ben her yaz havalar ısınınca su kaydırağından kaymak isterim. Küçükken bi kere annemle Bodrumdaki o sulu yere gidicektik ama çok kalabalıkmış diye gitmedik, çok içimde kaldı. Hem Kaş'taki evin (teyzemin evi) yanında Aquapark var senelerdir her yaz Kaş'a giderim orda kalırım aquapark sakinlerinin iğrenç animasonlarını dinlemek zorunda kalırım, o eskimiş su kaydırağını görürüm, her seferinde gidicem o kaydıraktan kayıcam derim ama hiç yapmadım, yapamadım. O kalabalığı gördükçe uzaklaşıyorum, boş olsun istiyorum kimse olmasın istiyorum. Yazlık mekanlarda kalabalık sevmem ben, sakinlik isterim patatesim. Rahat rahat yüzemiyceksek, kaydıraktan kayamıycaksak ne anlarım ben o tatilden. Sonuç olarak diyorum ki, su kaydırağından kaymak istiyorum ben, bi kere değil yüz kere bin kere ama büyüdükçe korkmaya başladım galiba yada benimle birlikte kaydıraktan kayıcak arkadaşım yok sanırım,tek başıma sıkılırım çünkü.