18 Ocak 2010 Pazartesi

320 Işığa doğru


photography by me


Bizim salon karşı sitenin bahçesine bakıyo. Ben camdan manasızca bakarken, birdenbire bi kalabalık girdi bahçeye davullu zurnalı değil de daha modern djli, mjli, güzel kadınlı, güzel erkekli, bir gelin bir de damatlı. Bildiğin düğün, her türlü dansıyla sevgisiyle. Ben de onlara bakarken birden bire ordan kaçmak istedim. Hemen sağımdaki kapıdan koşarak çıktım, boş bi odaya girdim koşarak o odadan da çıktım, yeni girdiğim odada uzun boylu sarışın 50 yaşlarında bi gavur, 15 kişilik bi gavur grubuna spor yaptırıyodu. Ellerinde küçük tekerlekli bi alet vardı, ona tutunup yerde garip hareketler yapıyolardı, modern pilates kafası. Ordaki durumu algılayamadım ordanda kaçtım koşarak. Büyük binanın terası çimle kaplıydı sanki büyük bi kırlık gibi, hiç beton alameti yoktu diycem ama zeminde bisürü kare kare havuz vardı. Hemen birine atladım. Su çok güzeldi, hava çok güzeldi, çimler çok güzeldi. Zaten nasıl bi yerde olduğumu bilmememin şaşkınlığını atamamıştım ama hiç te umrumda değildi. Havuzdan çıktım, çıplak ayaklarımda çimleri hissettim. Binaya doğru yürüdüm, kapıda aşık olduğum patenleri görüp hemen ayaklarıma geçirdim. Binada kaymaya başladım. Demin koşarak geçtiğim odaya girdim, modern pilates odasına. "Sizin elinizde tekerleğiniz varsa benim de patenlerim var. Ben de katılabilir miyim?" dedim. 50'lik gavur benimle ingilizce konuşmaya başladı bende ona almanca cevap verdim. Beni yere oturttu bi patenimi eline aldı tekerleklerine baktı sonra "aa bu king 55, harika" dedi ve onlara katılmama izin verdi. Onlar garip egzersizler yaparken, ben odanın içinde tur atıyodum.

1 yorum:

selo hala dedi ki...

öncelikle sakin ol, derin derin nefes al. sonra tekrar konuşucaz. halanım ben senin evladım, çekinme.